Dünya son yıllarda hiç olmadığı kadar hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Değişim, artık sadece bir seçenek değil, aynı zamanda bir zorunluluk haline geldi. Değişimin hızı ve karmaşıklığı, iş dünyası ve bireyler üzerinde de büyük bir etki yaratıyor. Bu karmaşık ve belirsiz ortamı tanımlamak için ise VUCA ve BANI gibi kavramlar kullanılıyor.

VUCA; Soğuk Savaş dönemlerini açıklamak için kurgulanmış ve bu savaşın sonuçlarını anlayabilmek adına kullanılmıştır. Değişen dünyada Soğuk Savaş sonrasında olası bir durumda ABD ordusunun nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatmak için geliştirilmiştir.

  • Volatility (Değişkenlik): Sık sık değişen durumları ifade eder ve dünyanın değişmesiyle talepteki durumları ve dalgalanmaları açıklar. Değişiklikler arttıkça talep dalgalanmaları da artar.
  • Uncertainty (Belirsizlik): Dünyadaki sık değişimlerin tahmin ve öngörüyü güçleştirdiği durumu ifade eder. Bu da belirsizliğin artmasına neden olur.
  • Complexity (Karmaşıklık): Eskiden belirli koşullar altında karar almayı kolaylaştıran bir durumu ifade ederken, artan faktör sayısı ve bu faktörler arasındaki ilişkiler karmaşıklığa neden olur.
  • Ambiguity (Muğlaklık): Kesin verilere rağmen bu bilgilerin yorumlanmasının belirsiz olduğu durumlar için kullanılır.

VUCA kavramı, dünyadaki değişimi ve bu değişime nasıl tepki verilmesi gerektiğini vurgulayarak, karmaşıklığı azaltmak için kullanılmıştır. Bu bağlamda, değişkenliği (V) azaltmak için vizyon geliştirmek, belirsizliği (U) gidermek için kapsayıcı bir yönetim anlayışı benimsemek, karmaşıklığı (C) azaltmak için net mesajlar ve hedefler belirlemek, muğlaklığı (A) bertaraf etmek için daha çevik adımlar atmamız gerektiğini anlıyoruz.

Ancak, özellikle pandemi sonrası, iş ve sosyal yaşamda derin değişimler başladı ve inovasyon ile yaratıcılık rehberliğinde VUCA dünyasında ilerlemek daha zor hale geldi. Uzaktan çalışma, sessiz ayrılık gibi insan odaklı değişimler, VUCA’nın yeterli olmadığını gösterdi. Pandemi ve iklim değişikliği gibi etkenler, insan odaklı BANI kavramını öne çıkararak VUCA’nın tanımladığı karmaşık ve belirsiz ortamın günümüzdeki halini daha net bir şekilde yansıtıyor.

BANI’ye daha yakından bakarsak

  • Brittle (Kırılgan): Sistemler ve yapılar beklenmedik olaylara karşı hassastır ve kolayca çökebilir.
  • Anxious (Kaygılı): Geleceğe dair belirsizlik ve bilinmeyenler, artan kaygı ve endişeye yol açar.
  • Nonlinear (Doğrusal Olmayan): Küçük değişiklikler beklenmedik ve orantısız sonuçlara yol açabilir.
  • Incomprehensible (Anlaşılamaz): Karmaşık ve artan bilgi akışı, olayları ve durumları anlamayı zorlaştırır.

BANI dünyası, bireylerin ve kuruluşların felaketler karşısında kırılgan olduğunu; iş hayatında artarak yaşanan belirsizliklerin yetersizlik ve kaygıya sebep olduğunu ifade etmektedir. Karmaşık olan konuların, doğrusal olmayan; sebep ve sonuç ilişkilerinden bağlantısız veya orantısız bir şekilde ilerlediğini ve küçük bir kararın yıkıcı sonuçları olabildiği gibi büyük bir çabanın, büyük sonuçlar getirmeyebileceğini vurguluyor. Anlaşılmazlık ise günümüzün bilgi yoğunluğunun bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Daha fazla veri ve bilgi, işimizi kolaylaştırmak yerine resmin bütününü görmemizi engelleyebiliyor ve veriyi anlamlandırmayı zorlaştırıyor. İş dünyası daha değişken ve öngörülemez hale geldikçe, BANI gibi modeller, çevremizde olup bitenleri daha iyi anlamak, çağın gerisinde kalmamak, proaktif çözümler ve yol haritaları oluşturmak için giderek daha önemli hale geliyor. BANI modeli bir adım daha ileri giderek şirketlerin operasyonları üzerinde büyük etkisi olabilecek kaotik ve tamamen öngörülemeyen etkileri dikkate almalarına ve bu dönüşüme uyumlanarak rekabetçi kalmalarına yardımcı oluyor.

İçinde yaşadığımız dünya kırılgandır, korku vericidir, doğrusal değildir ve anlaşılmazdır. Yine de bu dünyada nasıl yaşayabiliriz ve zorlukların üstesinden nasıl gelebiliriz? Jamais Cascio, BANI’ye yanıt olarak RAAT kavramını önermektedir.

  • Resilience (Dayanıklılık): Kırılganlığımızı kabul ederek ve zorlukları öğrenme ve gelişme fırsatı olarak görerek daha dirençli hale gelmeyi ifade eder.
  • Attention (Dikkat): Birbirimizi daha iyi dinleyerek, empati kurarak ve farklı bakış açılarına değer vererek kaygıyı azaltmayı ifade eder.
  • Adaptation (Uyum): Değişime ayak uydurmak, yeni durumlara hızla uyum sağlamak ve esnek düşünmek için çabalamayı ifade eder.
  • Transparency (Şeffaflık): Net ve şeffaf iletişim kurarak, doğru kanalları kullanarak ve kendimizi ve başkalarını anlamaya çalışarak anlaşılmazlığı giderebilmeyi ifade eder.

Özet olarak, VUCA karmaşık ve belirsiz ortamı tanımlarken, BANI bu ortamın günümüzdeki halini daha iyi yansıtır. RAAT ise bu ortamda başarılı olmak için dayanıklılık, dikkat, uyum yeteneği ve şeffaflık gibi becerileri geliştirmemizi önerir.